Aylık arşivler: Ekim 2023

Turizm amaçlı konut kiralamada gün sınırı Meclis’e gelecek

Konutların turizm amaçlı kiraya verilmesine ilişkin kanun teklifinin çalışmalarında sona gelindi. Yasanın turizm sektöründe şikayet edilen Airbnb kiralamaları başta olmak üzere kısa süreli kiralamaları da düzenlemesi bekleniyor.

Gelecek günlerde Meclis’e sunulması planlanan “Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nde, konutların gerçek ve tüzel kişilere turizm amaçlı kiralanmasına ilişkin usul ve esaslar yer alıyor.

Ayrıca teklifte, konutların turizm amaçlı kiralanmasında izin belgesi verilmesinden idari yaptırımlara kadar birçok düzenleme bulunuyor.

Milletvekillerince detayları üzerinde çalışılan düzenlemeye göre, tek seferde 100 günden fazla süreli yapılan kiralamaların kanun kapsamı dışında olması öngörülüyor. Düzenlemenin yasalaşması halinde konutlar turizm amaçlı tek seferde en fazla 100 gün kiralanabilecek.

Kanun teklifinin TBMM’de kabul edilerek yasalaşmasının ardından Kanun’da yer alan kurallara uymayanlara yüksek miktarlarda idari para cezaları uygulanacak.

Küresel endişeler emtiada yoğun satış getirdi

Eylül ayında ABD Merkez Bankasının (Fed) şahin duruşunu sürdürmesi ve dolara olan talebin artması, varlık fiyatlarında oynaklığı artırırken emtia piyasasında da sert düşüşlere yol açtı.

Çin ekonomisine ilişkin endişelerin sürmesi emtia piyasasını olumsuz etkiledi. Analistler, Çin’de açıklanan verilerin, ülke ekonomisindeki toparlanmanın kırılgan olmayı sürdürdüğüne işaret ettiğini belirtti.

ABD hükümetinin kapanabileceği endişeleri, emtia piyasasını etkileyen önemli unsurlar arasında yer aldı.

Enflasyon ve resesyon ikilemindeki küresel ekonomilerde belirsizlikler de emtia piyasasını etkilemeye devam etti.

Yüksek faiz ortamı değerli metalleri baskıladı

Değerli metallerde geçen ay sert düşüşler görüldü. Geçen ay altın yüzde 4,7, gümüş yüzde 9,2, platin yüzde 6,4 değer kaybederken, paladyum yüzde 1,6 değer kazandı.

Analistler, yüksek faiz ortamının altın başta olmak üzere değerli metal fiyatlarını baskıladığını söyledi.

Tezgah üstü piyasada, bakır yüzde 2, kurşun yüzde 0,5, nikel yüzde 8,9 değer kaybetti, alüminyum yüzde 7,6, çinko yüzde 8,6 değer kazandı.

İmalat sanayi sektöründe küresel çapta görülen zayıflama metal fiyatlarını aşağı yönlü, madencilik maliyetlerinin yükselebileceğine yönelik endişeler ise yukarı yönlü etkiledi.

Londra Metal Borsası’na (LME) kayıtlı bakır stokları 149 bin 600 metrik tona kadar ulaşarak Mayıs 2022’den bu zamana kadarki en yüksek seviyesine çıktı.

LME’de toplam garanti kapsamındaki kurşun stokları da 69 bin 200 tona yükseldi.

Küresel alüminyum açığının artacağına yönelik endişelerle de alüminyum fiyatları arttı.

Enerji grubunda ise geçen ay sert yükselişler görüldü. Eylül ayında Brent petrol yüzde 6, New York Ticaret Borsası’nda işlem gören doğalgaz ise yüzde 5,8 artış kaydetti.

Düşük arz, fiyatları artırdı

Küresel arzda düşüş yaşanacağı endişesi fiyatları yukarı yönlü destekledi.

Fiyat artışında, dünyanın en büyük petrol üreticileri Suudi Arabistan ve Rusya’da kesintilerin Eylül’de de devam etmesi ve üretici bazı ülkelerde petrol üretiminde yaşanan olumsuzluklar etkili oldu. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) üyesi Libya’daki fırtına nedeniyle ülkenin doğusundaki petrol ihracat terminallerinden 4’ü kapatılmıştı. Kazakistan ise bakım nedeniyle günlük petrol üretimini azalttığını açıklamıştı.

OPEC, aylık raporunda, yıl sonuna kadar dünyada petrol talebinin yüksek, üretiminin düşük seyredeceğini belirtti.

ABD Enerji Enformasyon İdaresinin (UEA) ağustos ayına ilişkin küresel petrol piyasası raporuna göre, OPEC+ grubunun en büyük üreticileri Suudi Arabistan ve Rusya’nın günlük yaklaşık 1,3 milyon varil kesintiyi yıl sonuna kadar uzatacağını duyurması, piyasaları ciddi bir arz açığıyla karşı karşıya getirdi.

Avustralya’daki Chevron tesislerinde çalışan LNG işçilerinin yönetimle yapılan görüşmelerde anlaşmaya varılamaması nedeniyle greve başlaması da doğal gaz fiyatlarının yükselmesine neden oldu.

UIA’nın, aylık Sondaj Verimlilik Raporu’nda, ABD kaya havzalarından ABD gaz üretiminin ekim ayında eylül ayına göre daha düşük olacağını öngörmesi de doğalgaz fiyatlarının yükselmesine yol açan önemli bir faktör olarak öne çıktı.

ABD’de elektrik üretimindeki artış da doğal gaz talebinin arttığına işaret etti.

Buğday, Eylül 2020’den sonraki en düşük seviyeyi gördü

Emtia piyasasında tarım grubunda da geçen ay satışlar derinleşti.

Chicago Ticaret Borsasında işlem gören buğday Eylül’de yüzde 10,1, mısır yüzde 0,3, soya fasulyesi yüzde 6,9, pirinç yüzde 4,7 değer kaybetti.

Buğday, 0,5400 dolarla Eylül 2020’den sonraki en düşük seviyeyi gördü.

Intercontinental Exchange’de işlem gören kahve yüzde 5,4, pamuk yüzde 0,8, kakao yüzde 6,1 azalırken, şeker ise yüzde 5,7 arttı.

Şeker böylece 0,2788 dolarla Ekim 2011’den sonraki en yüksek seviyeyi gördü.

Artan resesyon ve talep endişeleri, özellikle buğday ve kahve fiyatları üzerinde baskı oluşturdu.

Ucuz Rus tahılının piyasaya girmesiyle de buğday fiyatları geriledi. Soya fasulyesinde ise arza ilişkin endişeler azaldı. Brezilya merkezli yağlı tohum grubu Abiove, ülkenin soya fasulyesi ihracatının bu yıl 99 milyon tonu aşacağı öngörüsünde bulundu.

Kahve piyasasında üretim fazlası olacağı endişelerinin artması ise kahve fiyatlarında değer kaybına neden oldu. ABD Tarım Bakanlığı 2022/23 sezonunda kahvede 8 milyon torba üretim fazlası olacağını tahmin ediyor.

Brezilya’da yağmur tahminleri kuraklık endişelerini hafifletti ve kahve fiyatlarının sert düşmesine neden oldu. Brezilya merkezli agrometeorolojik tahmin hizmetleri veren Rural Clima Meteorologia, ülkede yağmurların artabileceğini söyledi.

Brezilya realinin dolar karşısında değer kaybetmesi de kahve fiyatlarını olumsuz etkiledi.

Kakaoda ise aşırı alımlardan dolayı kar satışları görüldü. Fildişi Sahili’ndeki çiftçilerin son yağmurların kakao bitkilerinde yeni çiçekler ve kabuklar geliştirdiğini açıklamalarının ardından ülkedeki kakao üretimine ilişkin iyileşen görünüm de fiyatlar üzerinde baskı oluşturdu.

Şeker piyasasında üretim açığı olacağına yönelik artan endişeler ise şeker fiyatlarında yükselişe neden oldu.

Dünyanın önde gelen şeker ticareti firmalarından Alvean, Hindistan mahsulündeki kötü görünümün küresel tatlandırıcı stoklarını azaltması nedeniyle şekerde açık oluşmasını bekliyor.

Petrol fiyatlarındaki artışla beraber talebe yönelik beklentilerdeki artış şeker fiyatlarında yükselişe yol açtı.

TCMB’den ihracatçının finnasman maliyetini düşürme hamlesi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan (TCMB) ihracatçının finasman maliyetlerini düşürecek adım geldi.

Banka, ihracatı teşvik eden reeskont kredilerinde finansman maliyetini düşürdü, firma limitlerini yükseltti.

Böylece ihracatçıların ve KOBİ’lerin finansmana erişimi artarken, finansman maliyetleri yaklaşık 15 puan azalacak.

Bankalara gönderilen uygulama talimatına göre, TCMB’nin ihracat ve Döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredileri faizi hesaplama yönteminde yaptığı güncelleme sonucunda reeskont kredilerinin toplam faiz maliyeti, Merkez Bankası politika faizi seviyesini aşmayacak.

TCMB, firma reeskont limitlerini ise KOBİ tanımında yer alan mali kriterin yüzde 50’si kadar belirleme kararı aldı. Buna göre, mikro işletmeler için reeskont limiti 5 milyon TL, küçük işletmeler için 50 milyon TL, orta ölçekli işletmeler için de 250 milyon TL olarak güncellenecek.

Ayrıca, “net ihracatçılık kriterinin hesaplanmasında firmaların yatırım malı ithalatının dahil edilmemesine” karar verilerek yatırım kaynaklı ithalat harcamalarının net ihracatçılığı sınırlandırması önlenecek. Böylece yapılan yatırım kaynaklı ithalat harcamaları net ihracatçılığı sınırlandırmayarak reeskont kredilerinden yararlanabilecek ihracatçı firma sayısı artacak.

TCMB, daha önceki kararlarıyla reeskont kredisi kullandırım limitlerini kademeli olarak 300 milyon TL’den 3 milyar TL’ye yükseltmiş, temmuz ayında ise yüzde 30 ilave döviz satış şartı ve önden döviz satış şartı gibi koşulları kaldırarak krediye erişim şartlarını kolaylaştırmıştı.

TCMB’den ihracatçının finansman maliyetini düşürme hamlesi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan (TCMB) ihracatçının finasman maliyetlerini düşürecek adım geldi.

Banka, ihracatı teşvik eden reeskont kredilerinde finansman maliyetini düşürdü, firma limitlerini yükseltti.

Böylece ihracatçıların ve KOBİ’lerin finansmana erişimi artarken, finansman maliyetleri yaklaşık 15 puan azalacak.

Bankalara gönderilen uygulama talimatına göre, TCMB’nin ihracat ve Döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredileri faizi hesaplama yönteminde yaptığı güncelleme sonucunda reeskont kredilerinin toplam faiz maliyeti, Merkez Bankası politika faizi seviyesini aşmayacak.

TCMB, firma reeskont limitlerini ise KOBİ tanımında yer alan mali kriterin yüzde 50’si kadar belirleme kararı aldı. Buna göre, mikro işletmeler için reeskont limiti 5 milyon TL, küçük işletmeler için 50 milyon TL, orta ölçekli işletmeler için de 250 milyon TL olarak güncellenecek.

Ayrıca, “net ihracatçılık kriterinin hesaplanmasında firmaların yatırım malı ithalatının dahil edilmemesine” karar verilerek yatırım kaynaklı ithalat harcamalarının net ihracatçılığı sınırlandırması önlenecek. Böylece yapılan yatırım kaynaklı ithalat harcamaları net ihracatçılığı sınırlandırmayarak reeskont kredilerinden yararlanabilecek ihracatçı firma sayısı artacak.

TCMB, daha önceki kararlarıyla reeskont kredisi kullandırım limitlerini kademeli olarak 300 milyon TL’den 3 milyar TL’ye yükseltmiş, temmuz ayında ise yüzde 30 ilave döviz satış şartı ve önden döviz satış şartı gibi koşulları kaldırarak krediye erişim şartlarını kolaylaştırmıştı.

İMSAD: İnşaat malzemesi üretimi arttı, konut satışı geriledi

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nin (Türkiye İMSAD) aylık sektör raporuna göre, bu yılın Temmuz ayında inşaat malzemesi sanayi üretimi geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 29,8 arttı. Artışta, 2023 Temmuz ayı çalışma gün sayısının geçen yıl Temmuz ayındakinden fazla olması etkili oldu.

Dış pazarlarda talep koşulları Temmuz ayında zayıf kalmaya devam etti. Yurt içinde ise seçimler sonrası yeni fiyatlamalar ve yeni ekonomi politikaları beklentileri, üretimi ve satışları etkiledi.

Temmuz ayında üretim geçen yılın aynı ayına göre 22 alt sektörün 19’unda arttı, 3’ünde azaldı. Bu dönemler itibarıyla üretimde en yüksek artış yüzde 46,2 ile metal yapı ve yapı parçalarında gerçekleşti.

Bu sektörü yüzde 45,6 ile metalden kapı ve pencereler üretimi izledi. Ahşap inşaat malzemesi üretimi yüzde 30,2, plastik inşaat malzemesi üretimi yüzde 22,2 arttı.

Üretimde en fazla gerilemenin yaşandığı alt sektör ise yüzde 16,4 ile inşaat camları oldu. Bunu yüzde 13,4 ile seramik kaplama malzemeleri takip etti.

Rapora göre, mevcut inşaat işleri seviyesi Eylül ayında toparlandı. Eylülde mevcut inşaat işleri seviyesi bir önceki aya göre 2,3 puan yükseldi.

Yeni konut satışları geçen yıla göre yüzde 13,8 geriledi

Sektör paydaşları tarafından yakından takip edilen raporda, 2023 Ağustos ayında toplam 35
bin 310 adet yeni konut satışının gerçekleştirildiğine değinildi. Bu rakam, yılın en yüksek aylık
yeni konut satışı olarak kayıtlara geçti. Ancak yeni konut satışları bir önceki yılın Ağustos ayına göre yüzde 9,5 geriledi. Yılın ilk sekiz ayında ilk el konut satışları, 238 bin 109 adetle
geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13,8 azaldı.

Almanya ihracatında gerileme devam etti

Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis), ülkenin Ağustos ayına ilişkin dış ticaret verilerini açıkladı. Buna göre, ülkede mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ihracat, Ağustos’ta bir önceki aya kıyasla yüzde 0,4 düşüş beklentisine karşın yüzde 1,2 azalarak 127,9 milyar euro oldu.

Ağustosta ithalat ise yüzde 0,4 azalarak 111,4 milyar euroya geriledi.

Böylece Almanya’nın mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış dış ticaret fazlası 16,6 milyar euro olarak gerçekleşti. Ağustos 2022’de söz konusu fazla 2 milyar euro olarak kayıtlara geçmişti.

Ağustos 2022’ye göre ihracat yüzde 5,8, ithalat da yüzde 16,8 geriledi.

Almanya’da Ağustos ayı ihracatının 48,8 milyar eurosu Avrupa Birliği (AB) ülkelerine yapıldı. Ülke ithalatının 40,2 milyar euroluk bölümü de AB’den geldi.

Temmuz ayına göre AB ülkelerine yapılan ihracat yüzde 2,6 düşerken, bu ülkelerden yapılan ithalat yüzde 3,2 arttı.

Sekiz aylık dönemde arttı

Destatis verilerine göre, Almanya’nın, en önemli ticaret ortağı Çin’e ihracatı, temmuz ayına kıyasla yüzde 1,2 artarak 8,4 milyar euro oldu. Söz konusu dönemde Almanya’nın diğer önemli ticaret ortağı ABD’ye ihracatı yüzde 1,3 düşerek 13,3 milyar euroya, Rusya’ya ihracatı ise Ağustos’ta yüzde 0,5 azalarak 700 milyon euroya indi. Rusya’dan ithalat ise yüzde 23,4 gerileyerek 200 milyon euroya düştü.

Bu arada, ülkenin Ocak-Ağustos döneminde ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,7 artarak 1 trilyon 50 milyar euro oldu.

Resesyona girme riski artıyor

Analistlere göre, “Made in Germany” mallarına yönelik dış talebin zayıflaması nedeniyle Almanya’nın yılın ikinci yarısında yeniden resesyona girme riski artıyor.

ING Küresel Makro Araştırma Başkanı ve Almanya Başekonomisti Carsten Brzeski, konuya ilişkin değerlendirmesinde, “Alman ekonomisinin üçüncü çeyrekte resesyona girme olasılığı hala yüksek. Ticaret, artık Alman ekonomisinin eskiden olduğu gibi güçlü ve dirençli bir büyüme itici gücü değil, daha çok bir engeldir” ifadelerini kullandı.

Alman ekonomisi, geçen yılın son çeyreğinde yüzde 0,4 ve yılın ilk çeyreğinde yüzde 0,1 küçülürken, yılın ikinci çeyreğinde büyüme gösterememişti.

Son yıllarda yaşanan Kovid-19 salgını, tedarik zinciri kesintileri ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi çok sayıdaki kriz, Alman ekonomisinin zayıf yönlerini su yüzüne çıkarırken, Çin başta olmak üzere birçok ülkenin Almanya’dan ithal ettiği malları giderek daha fazla üretebilmesi ve yüksek enflasyonla artan faizler, Alman ekonomisinin büyümesini daha da zorlaştırıyor.

Yavaşlayan küresel büyüme, sanayi üretimdeki düşüş, tüketicilerin yükselen enflasyonla baş etme çabası da Alman ekonomisini olumsuz etkileyen unsurlardan.

Altın, zayıf ekonomik veriler sonrası yatay

Altın, ABD’de birçok sektörde talebin yavaşladığını gösteren verilerin ardından 10 yıllık tahvil getirilerindeki düşüşün de desteğiyle 7 ayın düşük seviyesinde yatay seyretmeye devam ediyor.

ABD’den özel sektör istihdamına ilişkin son veriler iş gücü piyasasında daralmaya işaret etti. ADP özel sektör istihdamı Eylül’de 89 bin arttı. Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin beklentisi artışın 150 bin olması yönündeydi.

Spot piyasalarda altın, Fed’in faiz oranlarını daha uzun süre yüksek tutacağı beklentisiyle önceki 8 işlem gününde düşüş yaşadı. Bu düşüş 2016’dan bu yana görülen en uzun kayıp serisi olarak kayıtlara geçti.

Piyasalar, Cuma günü açıklanacak olan ve yavaşlama göstermesi beklenen tarım dışı istihdam verileri sonrası işgücü piyasasına ilişkin daha net bir tablo elde edecek.

Öte yandan, hafta genelinde yaklaşık yüzde 1,3 düşüş yaşayan spot altın, haftanın 4. işlem gününde yüzde 0,1 artışla 1.823 dolara seviyelerine ulaştı.

Bloomberg Dolar Spot Endeksi değişiklik göstermedi. Gümüş ve paladyum yükselirken, platin yatay seyretti.

Hollanda’da yeni konut satışlarında büyük düşüş

Hollanda İstatistik Kurumu (CBS), 2023 yılının ikinci çeyreği konut satış istatistiklerini açıkladı. Buna göre, ülkede yeni inşa edilen konut satışlarının ikinci çeyrekte yıllık bazda yarı yarıya azaldığı görüldü.

Söz konusu rakam 2015’te başlayan konut satış istatistiklerinin tutulmasından bu yana görülen en büyük düşüş oldu.

CBS Ekonomisti Frank Notten yerel basına yaptığı açıklamada, gerilemeyi, “belediyelerdeki personel sıkıntısı nedeniyle daha az ruhsat verilmesine ve ruhsat verilirken ülkenin azot emisyonunu azaltmaya yönelik hedefindeki sıkı kurallara” bağladı.

Notten, yeni konut satışlarının azalmasında Mortgage faizlerinin yükselmesinin ve yeni konutların inşaatı için uygun arazilerin bulanamamasının da rol oynadığını kaydetti.

Esenboğa Havalimanı’na 3. pist yapılacak

Esenboğa Havalimanı Gelişim Projesi’ni inceleyen Uraloğlu, havalimanının, ülkenin son 21 yıldaki büyüme göstergelerinin en önemli sembollerinden olduğunu söyledi.

Önceki yıllarda mevcut havalimanını yenileyerek, çağın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde, yılda 20 milyon yolcuyu ağırlayacak kapasiteye yükselttiklerini dile getiren Uraloğlu, “Ancak Ankara’ya hava ulaşımı hususunda öylesine büyük bir talep var ki bu kapasite dahi Esenboğa Havalimanı için yetersiz kalıyor. Bu gerçeği istatistikler de gösteriyor. Bu nedenle Esenboğa Havalimanı’nı yenilikçi, vizyoner bir bakış açısıyla geliştirmeye devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

Uraloğlu, 2019’a kadar havacılık sektörünün her yıl rekor artışlarla sürekli büyüdüğüne işaret ederek, 2020’nin Kovid-19 salgını nedeniyle ulaşım faaliyetlerinin durduğu, 2021’in de salgın etkilerinin yavaş yavaş ortadan kalktığı yıllar olduğunu dile getirdi.

Esenboğa Havalimanı’nda 2021’de iç ve dış hatlar toplamı olarak yaklaşık 67 bin uçuş trafiği gerçekleştiğini ve 7 milyonun üstünde yolcu ağırlandığını anlatan Uraloğlu, 2022’de ağırlanan yolcu sayısının yaklaşık 8 milyon 700 bine yükseldiğini bildirdi.

Uraloğlu, bu yıl ise söz konusu sayıların çok daha üzerine çıkılacağına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Daha 2023 yılı tamamlanmadan ilk 9 ayda Esenboğa Havalimanı’nda yaklaşık 70 bin uçuş trafiği gerçekleşti. Bu sayı geçen yılın aynı döneminde 45 bin civarındaydı. Yine geçen yıl aynı dönemde yaklaşık 6 milyon 420 bin olan yolcu sayısı ise bu yıl yaklaşık 9 milyona yükseldi. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 40’a yakın bir artış var ve önümüzdeki yıllarda bu sayının artarak devam edeceğini öngörüyoruz.”

Geçen yılın aralık ayında Esenboğa Havalimanı’nın ilave yatırım ve 25 yıllık işletmesini kapsayan kamu özel işbirliği ihalesini yaptıklarını hatırlatan Uraloğlu, şu değerlendirmede bulundu:

“Devlet kasasından bir kuruş çıkmadan yaklaşık 298 milyon euro yatırım gerçekleştireceğiz. İki etaplı olarak gerçekleştirilecek proje kapsamında Ankara Esenboğa Havalimanı’mız 3. pistine kavuşacak. İlk etap kapsamında değerlendirilecek 3. pist yapımının yanı sıra itfaiye istasyonu, özel maksatlı araç giriş binası, ASKİ Ulupınar Deresi’nin ıslahı, teknik blok ve kule, ısı merkezi ve su deposu, uçuş kontrol hangarı, uçak atık su arıtma tesisi ve kargo genişleme alanları çalışmaları gerçekleştirilecek. İkinci etap kapsamında ise en az 40 bin metrekarelik terminal binası genişletilmesi, genel havacılık apronu ve taksi yolu çalışmaları yapılacak.”

Uraloğlu, 25 yıllık işletme süresi boyunca devletin kasasına, KDV dahil 560 milyon euro gireceğini belirterek, 25 yıllık kira bedelinin yüzde 25’ine denk gelen KDV dahil 140 milyon euronun 27 Mayıs’ta tahsil edildiğini söyledi. Uraloğlu, proje kapsamında şu anda, 3. pist kısmında kazı ve dolgu imalatlarına devam edildiğini belirtti.

“Dünyada ulaşamadığımız hiçbir nokta kalmayacak hedefiyle yola koyulduk”

Ülkenin kıtaların, medeniyetlerin, kadim ulaşım koridorlarının kesişme noktası konumunda olduğuna dikkati çeken Uraloğlu, Asya ve Avrupa arasındaki doğu-batı koridorunda doğal bir köprü konumundaki ülkenin, Kafkas ülkeleri ve Rusya’dan Afrika’ya uzanan kuzey-güney koridorlarının da tam ortasında bulunduğunu ifade etti.

Uraloğlu, şöyle devam etti:

“1,5 milyar insanın yaşadığı, 43,2 trilyon dolar gayri safi milli hasılaya sahip ve 10 trilyon dolar ticaret hacimli 67 ülkeye, en fazla 4 saat uçuş mesafesinde olmak gibi coğrafi üstünlüğe sahibiz. İstanbul ise hem Avrupa havacılık pazarına yakınlığıyla ulaşma maliyeti açısından hem de pazarın en canlı olduğu koridorda Avrupa-Orta Doğu bölgesinde bulunması ile uluslararası havacılık merkezi olmaya çok elverişlidir. Bu gerçeklerden hareketle Sayın Cumhurbaşkanı’mız liderliğinde ‘dünyada ulaşamadığımız hiçbir nokta kalmayacak’ hedefiyle yola koyulduk.”

Türk sivil havacılığını, dünyanın en geniş uçuş ağına sahip ülkesi haline getirmeyi başardıklarına işaret eden Uraloğlu, 2003’te 60 olan dış hat uçuş nokta sayısının 343’e ulaştığını aktardı.

Uraloğlu, havalimanlarının yolcu kapasitesini 55 milyondan 335 milyona çıkardıklarını ve 2003’te 34 milyon olan yolcu sayısının 200 milyonu aştığını belirterek, “Bu yıl, sadece ilk 9 ayda, hava yolu ile seyahat eden yolcu sayısı 165 milyonu geçti. Yani bu yılın ilk 9 ayında 2003 yılındaki toplam yolcu sayısını neredeyse 5’e katladık.” bilgisini paylaştı.

İstanbul Havalimanı’nın Avrupa yolcu trafiği sıralamasında sürekli en ön sırada yer almasının da havacılık alanındaki başarıların en güzel ispatlarından olduğuna dikkati çeken Uraloğlu, “İstanbul Havalimanı günlük ortalama 1461 uçuş ile Avrupa’daki en yoğun havalimanı olarak uzun süredir kaldığı zirvedeki yerini korumuştur. Antalya Havalimanı’mız da günlük ortalama 905 uçuş ile Avrupa’daki en yoğun 9. havalimanı olarak ilk 10’da yer almaktadır.” dedi.

Uraloğlu, havacılık alanındaki başarıları devam ettirmeye kararlı olduklarını sözlerine ekledi.